Oturup şöyle bir yaşama baksan !
Hep gelenler ve gidenler var. Gelişleri ve gidişleriyse hep bir dönüm. Zamana ait dönümler, olaylara ait dönümler. Gelişinin yıl dönümü.., gidişinin yıl dönümü..
Giden gelene açacağı yerin genişliğiyle doğru orantıda bir şiddette çekip gidiyor aceleci bir tavırla. Öyleki yalnızlığı bile emanet bırakarak ayrıldığı mecradan. Sonra hep yalnızlığa yükleniliyor, "Vur Abalıya" misali. Yalnızlığın ne suçu var ki?. Gidenin vicdanının kirlisini yıkamadaki kurgusuna bakmak lazım.
Aslında Yalnızlık adaletli, Yalnızlık Şevkatli. Giden, kurguladığının gereği, ucunu kendisine bağladığı Yalnızlık ipini çektiğinde Yalnızlık yine de adalet için çırpınır.
Hep gelenler ve gidenler var. Gelişleri ve gidişleriyse hep bir dönüm. Zamana ait dönümler, olaylara ait dönümler. Gelişinin yıl dönümü.., gidişinin yıl dönümü..
Giden gelene açacağı yerin genişliğiyle doğru orantıda bir şiddette çekip gidiyor aceleci bir tavırla. Öyleki yalnızlığı bile emanet bırakarak ayrıldığı mecradan. Sonra hep yalnızlığa yükleniliyor, "Vur Abalıya" misali. Yalnızlığın ne suçu var ki?. Gidenin vicdanının kirlisini yıkamadaki kurgusuna bakmak lazım.
Aslında Yalnızlık adaletli, Yalnızlık Şevkatli. Giden, kurguladığının gereği, ucunu kendisine bağladığı Yalnızlık ipini çektiğinde Yalnızlık yine de adalet için çırpınır.
Bu yüzden Yalnızlık terk edilene haksızlık yapmadığının bir nişanesi olarak Yalnız kalmaması için ardında Yalnızlık bırakır..
Neden olduğunu bilmesemde cam ve suyu birbirlerine benzetirim hep. Su tanecikleri ile de Cam kırıklarını. Biri evrene öbürü insana dair hikayedir. İkisi de tabiatta yok olmaz. Biri esnek diğeri kırılgan...
Bir de suyu Sevgiye, Aşka benzetirim. Birliktelik ise Su dolu Cam bir kab. Cam aşkı sarıp sarmalar, incecik. Ateşte geçirdiği zamanın yanmışlığı, özlemiyle. Aşksa hırpalamaz kabını, şeklini alır, zerresine kadar tutkuyla tutunur. Cam bunu bilir de yek vücut olur suyla, şekil verir, tüm berraklığıyla göstermek, güzel kılmak için aşkı. Su ise Cama CA(N),AN olur bereketli göğüsleriyle. İkisi birbirleriyle anlam bulur.
Yağmur yağarken yanağını dayadığın camda kayan su tanelerini hatırladın mı?..
Cam olmasa bu kadar lirik olabilir mi? Aşk. Camdan başka hangi nesne bu denli anlamlı kılar tanecikleri ve camın hasreti anlam bulur gövdesine dolan taneciklerle.
İster yüzünü dayadığın camda ister suyla dolu bir kapta olsun, seyrederken farkına varırsın ki narin bir birliktelikleri vardır. Dikkat, zarafet ve asaletle taşımak gerektir bu denli muhteşem bir inceliği. Hiç hoyratlığa gelmez bu zarif sarmalanış. Değil kırmak, tek bir çatlak dahi istemez.
Bir de suyu Sevgiye, Aşka benzetirim. Birliktelik ise Su dolu Cam bir kab. Cam aşkı sarıp sarmalar, incecik. Ateşte geçirdiği zamanın yanmışlığı, özlemiyle. Aşksa hırpalamaz kabını, şeklini alır, zerresine kadar tutkuyla tutunur. Cam bunu bilir de yek vücut olur suyla, şekil verir, tüm berraklığıyla göstermek, güzel kılmak için aşkı. Su ise Cama CA(N),AN olur bereketli göğüsleriyle. İkisi birbirleriyle anlam bulur.
Yağmur yağarken yanağını dayadığın camda kayan su tanelerini hatırladın mı?..
Cam olmasa bu kadar lirik olabilir mi? Aşk. Camdan başka hangi nesne bu denli anlamlı kılar tanecikleri ve camın hasreti anlam bulur gövdesine dolan taneciklerle.
İster yüzünü dayadığın camda ister suyla dolu bir kapta olsun, seyrederken farkına varırsın ki narin bir birliktelikleri vardır. Dikkat, zarafet ve asaletle taşımak gerektir bu denli muhteşem bir inceliği. Hiç hoyratlığa gelmez bu zarif sarmalanış. Değil kırmak, tek bir çatlak dahi istemez.
Zira hep o çatlaktan sızar, kanar içi.
Ve vefalıdır aşk.. Terk etse de can evini,
Camın içinde kalır su tanecikleri,
Yitişe ağlayan göz yaşları gibi..
Belki diyeceksin ki,
Zaman buharlaştıracaktır taneleri.
Oysa eğilip dikkatlice bakmak gerekli,
Canımın İçi..
Hiç yitmez ki.., ordadır su taneciklerinin izleri...
Çocukların dağlardan toplayıp pazar yerinde harçlık için sattıkları çiçekleri gördüğünde..,
Ovidius'un;
Sudaki aksine aşık olan Narcissus ve ona sevdalı, kendini ordan oraya vuran zavallı Echo'nun hikayesini anlatan söylencesini düşündü, bir müddet..
Sonra da çiçeklerin görsel bellekleri olduğu gerçeğini.. Çocuklardan, senin gelişini pencerenin önünde beklemeleri için bir kaç demet satın aldı.. Ve bir not düştü demetin üstüne;
Ovidius'un;
Sudaki aksine aşık olan Narcissus ve ona sevdalı, kendini ordan oraya vuran zavallı Echo'nun hikayesini anlatan söylencesini düşündü, bir müddet..
Sonra da çiçeklerin görsel bellekleri olduğu gerçeğini.. Çocuklardan, senin gelişini pencerenin önünde beklemeleri için bir kaç demet satın aldı.. Ve bir not düştü demetin üstüne;
Seni bekleyen bu nergisler !..,
Çiçekler ve onlara dair gerçekler.
Gelseydin eğer,
Hissedebileceklerdi ki, kendileri biricikler.
Zira sonsuza dek belleklerine seni kaydedecekler...
, nedir ?? Hiç gerçekten düşündün mü ? !
Tutunacak tek bir dalı bile olmamak mı? dır, düştüğünde..,
Paylaşamamak mıdır?..,
Paylaşamayıp ta içinde iyi ve güzel adına ne varsa seni zehirlemesi midir?..,
Anlatamadığın, sesine ses bulamadığın hikayeler mi? biriktirmektir, valizinde..,
Tavşan atikliğiyle kulağı zilde mi? olmaktır, en derin uykularda bile..,
Cevap alamayacağına rağmen bir ses özlemiyle odada yüksek sesle konuşmak mı? dır..,
Oyun bile oynayamamak mı? dır, çocuk elinde bir sek-sek taşıyla..,
Yoksa ?? Kimsesizlik mi? dir..,
Tek başınalık mı? dır..,
Ruh duvarlarına sürülmüş kader rengi bir aşı boyası mı? dır..,
Hiç terk etmeyecek sadık bir dost mu? dur..,
Akıl oyunlarıyla sana dair hayaller mi? görmektir..,
Bilmediğin, sana ait o biricik kokuyu mu? uydurmaktır yastık kenarlarında..,
Geliverecekmişsin gibi masayı iki kişilik mi? hazırlamaktır..,
"1" i haram bulup her şeyi çift mi? satın almaktır..,
, gişede satın aldığın bileti isterken "Tek Kişi" diye titreyen sesin mi? dir..,
Bir başınalık mı? dır..,
Yoksa gelipte gitmeyi bilmeyen rüzgarlı bir iklim mi? dir, YALNIZLIK..
Her şeyden kötüsü sensizlik mi? dir, YALNIZLIK...
Tutunacak tek bir dalı bile olmamak mı? dır, düştüğünde..,
Paylaşamamak mıdır?..,
Paylaşamayıp ta içinde iyi ve güzel adına ne varsa seni zehirlemesi midir?..,
Anlatamadığın, sesine ses bulamadığın hikayeler mi? biriktirmektir, valizinde..,
Tavşan atikliğiyle kulağı zilde mi? olmaktır, en derin uykularda bile..,
Cevap alamayacağına rağmen bir ses özlemiyle odada yüksek sesle konuşmak mı? dır..,
Oyun bile oynayamamak mı? dır, çocuk elinde bir sek-sek taşıyla..,
Yoksa ?? Kimsesizlik mi? dir..,
Tek başınalık mı? dır..,
Ruh duvarlarına sürülmüş kader rengi bir aşı boyası mı? dır..,
Hiç terk etmeyecek sadık bir dost mu? dur..,
Akıl oyunlarıyla sana dair hayaller mi? görmektir..,
Bilmediğin, sana ait o biricik kokuyu mu? uydurmaktır yastık kenarlarında..,
Geliverecekmişsin gibi masayı iki kişilik mi? hazırlamaktır..,
"1" i haram bulup her şeyi çift mi? satın almaktır..,
, gişede satın aldığın bileti isterken "Tek Kişi" diye titreyen sesin mi? dir..,
Bir başınalık mı? dır..,
Yoksa gelipte gitmeyi bilmeyen rüzgarlı bir iklim mi? dir, YALNIZLIK..
Her şeyden kötüsü sensizlik mi? dir, YALNIZLIK...