{ margin-top:0px; position: relative; top: -50px; }

Ruhumda Neşe.. Hayale Daldım

Yazar Yazmak Keyiftir 16.07.2009 Circa

Babanne !
Niye Ruhumda Bu Cam Kırıkları.?
Niçin Rüzgar Böyle Esip Devirdi,
Saçtı,
O Kutudakileri ?
Neden parça parça camlar var ? Senin gibi, yıllar yılı pencere ardında mı? beklemek için gelmeyecek olanı. Yolcusuz tren vagonları kadar ıssız, yükünü boşaltacak limanı olmayan gemiler gibi mi ordan oraya. Aynı, uzun yıllar İstanbul'dan uzakta, o Anadolu kentinde beni beklediğin, şarkılarla çağırdığın gibi mi ?

Dün gece, deniz domuz havada Rodos'a giderken Peksimet Adası fenerinin aydınlatmadığı karanlıklarda da O şarkı vardı. Titrek sesinle söylüyordun, yine Neveser Hanımın Nihavendini...

Ruhumda neşe
Hayale daldım
Gel sevgili gel..
Bir ömre bedel
Gönül ister görmek seni
Aşkım şaheser
.....
O deli gibi kabaran, adalar arası sularda; Şarkılarla Özleyen Sen, Tek bir Söze Yaşamını Feda Eden Ahmet Dayı, Bir kutu Mektupla Yaşayan Devlet Anne, Hiç Asude Gün Görmeyen Asude Hala, Gencecik Dul Kalıp Hep Babamı Seven Annem, Bahtı Gülmeyen Gülümser Teyzem, Aşkını Gömmüş Yaşayan Ölü Özgül Halam , Akıl Kuşunu Denizlere Baka baka Uçuran Sophie Teyzem anaforlandı sürekli sularda ?
Aile genetiği var mı Babanne ?. Bu bitmeyen özlem ve bekleyiş, hüzün ve cam kırıkları miras mı ? Sevmekten harab-ı turab oluş ? Geleneği devam ettirecek bir seçilmiş mi var ? Bu Hep Esen Rüzgar ? Bitmeyen, Güneşlere Hasret Sonbahar ? Öyle mi yetiştiriliyor seçilmiş, çocukluktan bu yana her şeyiyle özlem için, kavuşamama, sevmek adına ? Hep mi vuslata dair ?
Eğer ?
Adam gibi sevmek, aşk adına dimdik ayakta durmak ve inanmak için bensem seçilmiş, hiç gözün arkada kalmasın. İspatsa
Ruhumda neşe
Hayale daldım
Gel sevgili gel..
Bir ömre bedel
Gönül ister görmek seni
Aşkım şaheser
.....

Yalnız !
Ne Yazık !
Zincir kırıldı. Benden sonrası yok Babanne....




Neveser Kökdeş hanımefendinin bu eseri bazı kaynaklarda Hicazkar bazılarında Nihavent olarak geçmektedir. Aslında geçkili denilen içinde birden çok makamı barındıran bir eserdir

edit post

8 yorum:

  1. sufi on Temmuz 17, 2009 dedi ki...

    Sevgili ALİ;
    Babannenin alnına SEVDA yazılmış nicedir,o yazı ise genlerle sizlere taşınmış birbir.Ya nefret yazılsaydı!SEvda güzeldir be arkadaş...Ruha neşe verip böyle hayallere daldırır işte, insanı şair yapar yazdırır.Ama yine de sevilen sevdalının ta yanıbaşında olmalı.Peygamberimiz veda hutbesinde, "der Yemeni peş Yemeni,peş Yemeni der Yemeni"sözleriyle "yanımdaki Yemende,Yemendeki yanımda" demiştir ama biz daha oralarda değiliz zannımca. "Göz görsün, gönül mihman olsun" yanıbaşında olalım sevdiğimizin diyoruz.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  2. Esmir on Temmuz 17, 2009 dedi ki...

    Sevgili Ali Bey,
    Sitenizi yeni fark ettim. Birikimlerinizle harmanladığınız , sevgi yüklü sitenizi hemen favorilerime ekledim. Güzel, anlamlı ve düşündüren yazılarınız için, öncelikle yüreğinize ve kaleminize sağlık. Sağlıkla, sevgiyle ve hoşça kalın...esmir

    YanıtlaSil
  3. Çınar on Temmuz 17, 2009 dedi ki...

    Size sevgi kalmış miras, Size zarif bir yürek. Beraberinde de özlem, hasret kalmış. Sevmeyi bilmek bunun için emek vermekse, güzel çok güzel birşey. Umarım emeğinizin karşılığını alırsınız...

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Ali İkizkaya on Temmuz 17, 2009 dedi ki...

    Sevgili Sufi!
    Canım Babannem için olan latif sözlerine Eyvallah diyorum. Ne güzel demişsin. Veda Hutbesi kadar beni parçalarıma ayıran bir metin daha olamaz. Ağlamak bile kafi gelmez onun için. Yine geldin güzellikler getirdin haneye . Sağ olasın

    YanıtlaSil
  5. Ali İkizkaya on Temmuz 17, 2009 dedi ki...

    Sevgili Esmir, Esin Hanımefendi!
    Ziyaretiniz ve yol arkadaşlığınız bizi hoşnut etti. Biz nafileyiz yerle yeksanız. Çok sağolun. Bizi konuşturana bu izni bu yürekte verene bakmak lazım. Hep geliniz. Hoşnut kalınız.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  6. Ali İkizkaya on Temmuz 17, 2009 dedi ki...

    Sevgili Çınar Hanımefendi !
    Ziyaretiniz bu fukarayı hoşnut etti. Dediğiniz gibi; sevgi ırgatlığı zor zanaattir, emek ister. Fakat yaşadığımız günlerde çogunlukla alan insanlarda alerji yapıp şımarıklığa ve had aşımına sebep oluyor. Nafile bir çaba ve maalesef yalnızlık ve kırılmışlık getiriyor. Kalb zerafeti bizim meramımızı anlayan sizin gibi hanımefendilere aittir. Çok sağolunuz.
    Sevgimle.

    YanıtlaSil
  7. Elif..den on Temmuz 19, 2009 dedi ki...

    Sessizce okudum cam kırıklarını,o cam kırıkları hep olacak,olmaması için birşey gelmez elimizden...

    Herkesin hayatında yandıgı yerler vardır...

    YanıtlaSil
  8. Ali İkizkaya on Temmuz 20, 2009 dedi ki...

    Sevgili Elif !
    Ben senin yorumunu usullcaa okudum. Bilmem nedendir ama herhalde zamanıydıki senin yorumun kuvvetlice çarptı ve farkettimki "Cam Kırıkları Çok Sevmekle Sevilmemek Dengesizliğindeki Orantısız Kuvvetle Ortaya Çıkıyorlar"
    Sana bu yorumun için çok ama çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Sevgili Okuyucu!
Burada yazılanların tamamı birbirimize kimi zaman buruk kimi zaman ise hoşça vakit geçirtmek ve geçirmek arzusu ile yazılmış hikayelerden öte bir şey değil. Bu dünya yolculuğumuzda birbirimize hikayeler anlatıyoruz. Beğenenler birlikte yürümeye devam ediyorlar. Amaçsa bir farkındalık yaratarak önümüzden geçenleri görebilmek. Bakmakla Görmek arasındaki derin farkı vurgulamak veya izah etmeye çalışmak gücümüzce.Söylediklerimin altındaysa paylaşma arzusundan gayri hiç bir şey yok.

Yüzünüz hep ışığa ve sevgiye doğru olsun.

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin

© Petit Prince Template by Petit Prince For Petit Prince Blog