
Fırçanın lavaboda devrilişiyle geri geldi. Gözleri lavabonun iç çeperlerindeki su tanelerine takıldı. Göz kapakları kapanıp açıldı. İki damla göz yaşı karıştı lavabodaki su tanelerinin arasına. Başka tanelerle birleşip tek, yegane oldular. Ellerini lavabonun kenarına dayadığında hüngür hüngür ağlıyordu. Ve bir yandan "Sevgi", "Yaradılışımın Sebebi Sevgi" diyordu. Göz yaşlarını silerken "Öyleyse" dedi.
Ve Öyle İse;
Ve Öyle İse;
O
Kendini görmek, istedi
her yönde her yönden ...
Görmek için ayna, aynalar gerek dediSırrının üstüne döşedi cam gibi parlayan yıldızları, gezegenleri
Gördü kendini her birinde
her yönde ...
Bir aynayı aldı elineDöşedi, boyadı, süsledi dilediği gibi
Var olan hikmetinden aksettirdikleriyle
Şekil verdi bir aksine iki kol iki bacak
Yetmedi iki göz iki kulak
Sevdi bu aksini
Giriverdi içine saklandı sır oldu
Görüntü canlandı ben demeye başladı
Merak etti ben, beni
O istedi, ben görsün kendini
Ben aradı O nu
Yerde, Gökte, Ayda, Güneşte, Şimşekte
Korktu göremedi, sevindi göremedi
Ben olarak kaldı gitti aynanın derinliğinde
Ne zaman ki gördü gören gözü içinde
O gözle gördü kendini, evreni
Görünen gören oldu,
Görenin görünen olduğu gibi ...
her yönde, her yönden ...
Aynanın sır'ı iyi değilse
Nafile;
Ne kendin ne de siyretin görünür.

0 Yorum Yapılmış Diğer Sabahlar Gibi İçin