{ margin-top:0px; position: relative; top: -50px; }

KÜÇÜK ŞEY YOKTUR I

Yazar Yazmak Keyiftir 5.02.2011 Circa

Bu parmak ucu kadar fakiri gördüğümde hep aklıma Böbürlenme Padişahım Senden Büyük Allah Var atasözü gelir. Parmak ucu kadar olmasına rağmen bütün çabası didinip üretmektir..
Kainata bakıp ta İlahi İradenin kanunlarından bi haber yaşayan amalar ve gafili beşerler onun ilmine ve gücüne dikkat etmezler. Aynı sudan içer yılan da, arı da.. ama arı üretir bal.., yılan çıkartır zehir. İlmi muazzamdır ama takdir için yapmaz bunu. İlahi iradeye niyaz gayreti onun fıtratındadır. Sesi soluğu çıkmadan gider gelir çiçekle kovanı arasında.
Bir bal arısı yaklaşık olarak saatte 24 km hızla uçabilir.
Bir arının dünyanın etrafında dolaşabilmesi için 2 yemek kaşığı bala ihtiyacı vardır.
Bir bal arısı bir seferlik polen toplama gezisinde 50-100 çiçeği ziyaret eder.
Arılar birbirleriyle dans ederek iletişim kuruyorlar. Bir bal arısı dans ederek diğer bir bal arısına nektarın ve polenin nerde olduğunu işaret ediyor. Dans yönü ve uzaklığı bunu anlatmaya yardımcı oluyor.
Bal arısı yarım kilo bal için 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konuyor.
Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor ve 100 bin km kanat çırpıyorlar.
Araştırmalara göre bir koloninin 1 kilo bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için 8 kilo bal tüketmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmesi için kat ettiği yol yaklaşık olarak 6 kez dünya çevresinin dönülmesine eşittir.
Bal arıları dakikada 11400 kez kanat çırpar bu da vızıltı sesinin nedenidir.
Onda Sultan Süleymanın gücünden fazlası, Hızır bereketi varken kibirinden eser yoktur. Zira bilir her şeyin mutlak sahibini ama ses çıkarmaz,
Sultan Süleyman yapabilir mi ? bir çay kaşığı bal ❞ diye. Hem sonra Sultan Süleyman dünyanın çevresini iki kaşık bal ile dönebilir mi ? dönse de hali nice olur.. Ama tırnak kadar Arı İlahi İrade Kanunlarının Adaletli Tezahürü gibi sadece savunmak için öldürürken kendisi de ölür. Tek bir hükümdar ondaki ilmi farkedip yakasına resmini nakşettirmiş ve mezarına kadar götürmüştür, ders ve ibret almak için. Tabiatın ta kendisi, edep ve tevazuu aynasıdır, okuyabilene.. Einstein gibi ilimin doruklarında gezen bir insan bile bu küçücük hayvanın ilminden etkilenerek, hayran hayran bakar ona..
Zira gözleri dünya hayatı ile perdelenmemiş ufuk çizgisi idrak deryasına çekilmişlere, küçük şey yoktur kainatta.. Bir kelimenin içindeki minnacık bir harf ya can evini yapar ya da yıkar..
Şebnem gibi küçücük bir mürekkep damlası, bir düşünceye isabet ettiği zaman öyle kelimeler meydana gelir ki, üzerinde binlerce, belki milyonlarca insanı düşündürür ..(Byron)





edit post

13 yorum:

  1. "At koşamazsa çok üzgün olur, köpek koku alamazsa çok üzülür. İnsan ise ruh temizliğini, kalp temizliğini ve erdemini yitirdiği gün felakete düşer." Epictetos
    Paylaşmak istedim...

    YanıtlaSil
  2. Arılar dünyamız için öylesine önemli ki, sayılarının azalmaları ve yokolmaları dünyanın yokolmasına sebep olacak bir seri olayın baş göstermesini getirecek.

    YanıtlaSil
  3. geçen yazlarda arılar kayboldu diye feryat figan edildi.
    doğanın dengeleri ile oynayanlar belli.
    hep söylüyorum kızılderilinin o güzel sözünü.."paranın yenmeyeceğini anladığı gün" diye biten deyişi.
    insan yenilmez değil, kainatın kanunlarına bakarsak..
    öyleyse uyum, öyleyse sevgi; çok mu zor?

    istanbuldan fethiyeye sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Ali İkizkaya!
    Bu dünyada insanlar kadar vahşi yaratık mı var?Bozduk bütün dünyanın dengesini.Bilhassa bunu geçen sene memlekete gittiğimde gözümle gördüm.Arılar çışldırdılar,bize saldırdılar,intihar ettiler.Panik haldeydiler.Bütün canlılara zarar veriyoruz ve ben buna çok üzülüyorum:(
    Birazda sizi güldüreyim.Hatta teyzemin dilini sokan şu üstdeki arıydı.İhbar edeceğim::))
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  5. Doğanın içinde ve bizzati yaşadıklarımızın içinde bizi düşünmeye sevk edecek, ne çok şeyler var öyle değil mi!her bir canlı bitkisiyle, hayvanıyla..nasıl özelller! nasıl ayrı ayrı kendi dünyaları içinde biz fanilere örnek olacak kadar yüceler!kişi kendi gibi bilirmiş herkesi!oysa insanların (çoğunun) içi başka dışı bambaşka! bende çok muzdaripim böyle insanlardan yana!ama ne diyelim hepsinden var işte bu alemde! insan ( yaratılmış olan diğer canlılardan çoğu kez) bu sıralamanın önünde olması gerekiyorken sonunda yer alıyor ne yazık ki!

    kıssadan hisse çıkarılacak çok anlamlı bir yazı olmuş Değerli Ali Bey...kaleminize o naif yüreğinize sağlık... bu arada çizimde çok şeker olmuş:)böyle bir kolyem var benimde:)çocukluğumdan bu yana hep takarım:)esen kalın...

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Hocam !
    Epictetos un bu sözünü bilmiyordum. Öğrendiğime ve öğrettiğinize çok sevindim. Kuranı Kerim Suara Suresi 89-90. ayetlerde aynen şöyle bir tarif var,
    Öyle bir gün gelecektirki, ne mal, ne mülk ne de evlat ın yararı olacaktır. Temiz kalpden başkasının..
    Sanki birbirlerinin pekiştirmesi gibi. Tek kurtuluş temiz bir kalp..
    Saygı ve Sevgilerim İle..

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Vladimir !
    Ben kısaca hatırlamak ve bir kez daha dikkat çekmek istedim. Ben de senin gibi bir belgeselde onların önemini ve dünyanın var olma sebepleri ve dengeleri üzerinde nasıl belirleyici olduklarını seyrederken hem hayranlığa hem de korkuya düşmüştüm. Umarım küsmezler bizlere ve bu dünyaya.
    Sevgiyle ve yorumun için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Zeynep Hanım !
    Sizin güzel sözlerinizi ve naklettiğiniz yerli sözünü duymak ne kadar güzel..
    Suyun litresi 100000 dolar olsada su bulunmasa para ve güç neye yarar dediğiniz gibi.
    Bizden de size sevgiler ve saygılar...

    YanıtlaSil
  9. Sevgili Şanslı !
    Siz bizzat kendiniz yaşarak çok daha iyi gözlemlemişsiniz onlardaki garipliği, çaresizliği ve intihar edişi.. Dediğiniz gibi insan oğlu bu.. 1945 lerle birlikte ziraii mücadele ve gübre mevzuu ile başlıyor her şey. Kendini Allah zanneden insan tanrıcılık oynamaya kalkarsa kıt zekasıyla olanlar oluyor işte..
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Esmir !
    Zannediyorum ki, senin de dikkatini çekmiştir; kimi yorumcu arkadaşlar yazılan metinlerin madde kıyılarından kimileri de mana sahillerinden suya giriyorlar. Bu son derece açık. Evet! bu yaının tabiiki bir de mana tarafı var..
    İnsanoğlu bu hayvancıkla mukayese dahi olmaz ama onun gayreti ve temizliği kıstas alındığında gerçekten senin söylediğin gibi listenin en aşağısında yani aşağılık. Senin de hissettiğin gibi bu tip insanlar yan SEN ya da BEN ile başlayan cümleler kuruyorlar.
    Mana aleminin sularında yıkanmaya gayret eden yüreğin lisanı münasibi gayet letafetle algılamış. Üstüne söze ne hacet..
    Sen söyleyince aklıma geldi galiba ben bu sevimli hayvancığı ARI MAYA yı hatırlayarak çizdim ve sevmene de sevindim.
    Esen ve Sevgiyle Kalman Dileğiyle...

    YanıtlaSil
  11. Aslinda oyle ilginc seyler var ki. Mesela kimi bakteriler var 105C derecede yasiyorlar, volkanik ortamlarda...sularda. Iclerinde sistemlerini donduren proteinler var. O proteinlerden bazilari bizlerde de var vucut isimiz 36C ya da kutup sularinda yuzen baliklarda da var eksi 4C. Durumun ilgincligi ise boylesine tuhaf isi farkliliklarina ragmen ayni protein farkli isilarda calisabiliyor. Mesela o ayni protein bizim vucudumuzda 40C derecede islemez hale geliyor. Oysa 105C derecede yasayan canlida hala calismakta.

    Diyecegim o ki hem kucuk seyler hem de kucuk detaylar. Galiba hayatin mucizesi de bu kucuk seylerde ve detaylarda sakli. Kalemine saglik sevgili Ali, yine dusundurten ve merakla okunan bir yaziydi. Sevgi ve selamlarimla.

    YanıtlaSil
  12. Sevgili Kardeşim !
    Senin gibi böyle mikroskopik yaşamlar ile uğraşan birisinin ağzından beğenilmek güzel bir şey. Aslında sen de yazabilirsin sana daha çok gidecek bir başlık.. Ben farklı bir yerden yorumluyorum. Sen ise ikinci Blogun BioComicals da çizerek dikkat çekiyorsun. Kainatlar içinde kainatlar var ve her şey titreşiyor, dönüyor değil mi ?
    Ziyaretinin sevinci ile sevgilerimi gönderiyorum...

    YanıtlaSil
  13. Ali Bey mailler gelmiyormu

    YanıtlaSil

Sevgili Okuyucu!
Burada yazılanların tamamı birbirimize kimi zaman buruk kimi zaman ise hoşça vakit geçirtmek ve geçirmek arzusu ile yazılmış hikayelerden öte bir şey değil. Bu dünya yolculuğumuzda birbirimize hikayeler anlatıyoruz. Beğenenler birlikte yürümeye devam ediyorlar. Amaçsa bir farkındalık yaratarak önümüzden geçenleri görebilmek. Bakmakla Görmek arasındaki derin farkı vurgulamak veya izah etmeye çalışmak gücümüzce.Söylediklerimin altındaysa paylaşma arzusundan gayri hiç bir şey yok.

Yüzünüz hep ışığa ve sevgiye doğru olsun.

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin

© Petit Prince Template by Petit Prince For Petit Prince Blog