Ne komik bir başlık değil mi ? Bir haylice de çocukça..
At'ı olan bir karınca veya ata binen bir karınca. Ya da atı olan şövalye bir karınca. Kolayına akla gelenlerden. İstediğin gibi, hayal dünyanın genişliğince malzeme türetebilirsin bu kelimelerden.
Çağrıştırdıkları hep içimizdeki çocuğa dair şeyler. O kaybedilmemesi sıkı sıkıya tembih edilen çocuk. Kimilerinin içindeki çocuk hayal etmeyi ve bu hayallerin peşinden koşmayı seviyor. Kimilerinin içindekiyse oynamayı.. Onlara göre hayat sınırlama olmayan bir oyun. Kuralsız, olabildiğince hür. Bu oyunda başkalarıyla ve hayatlarıyla da oynanabiliyor..
Ne beis varki bunda ?. Çocuk değil mi ?. Oyun oynayacak herhalde...
At'ı olan bir karınca veya ata binen bir karınca. Ya da atı olan şövalye bir karınca. Kolayına akla gelenlerden. İstediğin gibi, hayal dünyanın genişliğince malzeme türetebilirsin bu kelimelerden.
Çağrıştırdıkları hep içimizdeki çocuğa dair şeyler. O kaybedilmemesi sıkı sıkıya tembih edilen çocuk. Kimilerinin içindeki çocuk hayal etmeyi ve bu hayallerin peşinden koşmayı seviyor. Kimilerinin içindekiyse oynamayı.. Onlara göre hayat sınırlama olmayan bir oyun. Kuralsız, olabildiğince hür. Bu oyunda başkalarıyla ve hayatlarıyla da oynanabiliyor..
Ne beis varki bunda ?. Çocuk değil mi ?. Oyun oynayacak herhalde...
Etiketler: Cam Kırıkları
Zeugma on Haziran 20, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilO çocuk hepimizin içinde.. Ben de sıkı sıkı tembihlerim onu.''Sakın bir yerlere kaybolma'' derim. Uslu uslu beni dinler... Zaman zaman sekteye uğrayan/uğratılan yaşama sevincimi ''Bu senin sayende filizleniyor yine ve yeniden.''deyip eline verdim. Hiç ayrılmazlar bu yüzden.
Ama...''Ne beis var ki bunda?'' falan dinlemem. Başkalarının hayatlarıyla oynamaya kalkan o çocuklar var ya. Gerekirse kulaklarını bile çeker, hatta koparırım o kulakları
Kısa, derin ve çok anlamlıydı.
Yüreğinize sağlık.
Sevgiyle....
sufi on Haziran 20, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilAtı olan karınca kardeş; sırtında taşıdığın senden büyük yükler yetmemiş gibi atının sırtına da bunca yük yüklemiş bir de üstüne binmişsin.Sen sırtındakini, atın da seni ve sırtındakini taşıyor.Şimdi söyle bakalım hanginiz daha çok yük taşıyor? Sen senin yükünün ağırlığını sırtında duyuyorsun.Ya O?
"Tontini o torbanı ben taşıyayım sen beni ne olur kucağına al" diyen Yasemin'in yalvarışı idi bu.Çok düşündüm ve buldum.Ekstradan torbayı ona vererek onu da yormuş oldum."Hem torbanı hem torunu taşı kurtul kızım" dedim kendime."torun torba hikayesi" böyle uydurulmuş demek ki diye de alt yazı geçtim kendimce.Doğru mu yapmışım? sevgilerimle.
asyaselda on Haziran 20, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSANA ALİ ABİ KEŞKE SENİN BİR KIZIN OLSAYDI DEMEK İÇİN GELMİŞTİMKİ YAZIYA BAK ÇOCUKÇA ŞEYLERLE İLGİLİ
KEŞKE DİYORUM KEŞKE BİR KIZ ÇOCUĞUN OLSAYDI SENİNDE NE GÜZEL BİR BABA OLURDU SENDEN NE İNCE NE ZARİF DAĞ GİBİ SAPASAĞLAM DİM DİK.
HER KIZIN HAYALİNDEKİ BABA BELKİDE.
KEŞKE BİR KIZIN OLSAYDI SENİNDE...
KIZIM DERKEN BENİM HİSSETTİKLERİMİN BİN KATINI HİSSEDERDİ BELKİDE.
ALİ ABİ BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN YİNEDE BABA POTANSİYELİ VAR NASIL OLSA SENDE
SENİ SEVİYORUM ALİ ABİ
SEVGİLER
Esmir on Haziran 20, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSanki o şövalye bir karınca! atın sırtında! atı da döndüren aslında yine koca yürekli bir karınca...dönüp durur bu koca alemde, dönüp savruldukça rüzgarını dağıtır dört bir yana!esintiyi duyan gelir biner birer birer atların sırtına...bilmezler bindikleri atı taşıyan işte hep o koca yürekli karıncadır aslında!..
çocukluk bu ya esintiyi duyup gelen başka bir karınca- kızkardeşin masalıydı bu da aslında...
atlı karınca dönüyor dönüyor...dünya durmadan dönüyor dönüyorrrrrrrrrrr
çok güzeldi anlayana derin anlamlar yükletecek bir yazıydı, yüreğiniz sağlık,
sevgi ve saygılarımla...
Çınar on Haziran 21, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilAtlı karıncalar vardır bir de; sahici karıncalar, bilir misin? Hani şu kanatlı, kocaman karıncalar. Çocukken nerde onlardan görsem,toprağa iyice eğilir atlarını görmeye çalışırdım. Oysa sadece kanatları vardı tül gibi incecik. Neden atlı demişlerdi ki..?
Bir de; o fotoğraftaki atlı karıncalara bindiğimde lunaparkta, kendimi sahiden atın üstünde hayal ederdim. Doludizgin koşan bembeyaz bir atın üstünde.
İçindeki çocuğa iyi bak olur mu?
Sevgiler
ELİF..den on Haziran 21, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilİçindeki çocuga seslendiğini hissettim cümlelerinde..
Hep seslen oldu mu?
ŞANSLI on Haziran 22, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilHepimizin içinde illaki bir çocuk var.Önemli olan bu çocuğu farketmek.Bu çocuğu birde farkettiren varki oda sen olmalısın.Yaramaz çocuklar vardır hani ,çok zekice ve mantıklıca sorular sorarlar.Bu yazınızda bana onu hissettirdin...Atlıkarıncayı evirip çevirmişsin:Bence at karıncanın üzerinde:O yaramaz çocuğu hiç bırakma emi...
Sevgiler
Ali İkizkaya on Haziran 23, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSevgili Zeugma!
Bu içimizdeki çocuk yani bizim çocukça halimiz bir sürü şeye katlanabilmemizi ya da tahammül edebimemizi sağlıyor, bazende katlanamamayı getiriyor. Yaptığın; yaşam sevinci ve içindeki çocuk sembolizmasını aklımın bir kenarına yazdım.
Fakat senin ellerin neden büyük örtmenimm ? Kulaklarımı sevmek için mi yoksaa ? =)
bak o hayatla oynayan çocuklara iyi ediyorsun, ellerine sağlık. Analaşıldığı üzere kısa ve derin olmuş.
Sevgiyle...
Ali İkizkaya on Haziran 23, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSevgili Can Dost Sufi!
Allah yüzünü hep hayırlara yönlendirsin ve hep gülesin inşallah. Vallahi senin çocukta üretken. Nerden nereye ne güzel gelmişsin diyeyim.
Güzel yorumun için tyeşekkürler.
Hane bereketli, pür nur olsun.
Sevgiyle...
Ali İkizkaya on Haziran 23, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSevgili Selda !
Sen varsın ya, ikizim, kızım. Evet, çok iyi olurdu. Nerden biliyorsun demeyeceğim. Hep kızım olsun istedim. Fakat hep genç baba olup onun en iyi arkadaşı olmak isterdim. Bu bağlamda artık zor gözüküyor. Sizler varsınız ya, daha güzel böyle iz bırakmak.
Benim için söylediklerinden utandım. Hakedecek ne yaptımki, ne kadar emek verdimki. Çok çok teşekkür ederim.
Seni ve pırasayı sevgi hasretle öpüyorum.
Ali İkizkaya on Haziran 23, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSevgili Esmir !
Senin de içindeki çocuk ne güzel hayal edip bir de tasvir etmiş. Gerçekten hayran oldum.
Seninde farkettiğin gibi atlıkarınca hayatın taa kendisi.. Ben de biraz sevgi biraz çuvaldız yaparak sorumsuzca davrananlara gönderme olsun istemiştim...
Tekrar yorumuna teşekkürler.. sevgiyle...
Sevgili Çınar!
YanıtlaSilSenin merakın ve merakına mucib olan karıncalarını biliyordum. Ve bir de günün minnoşu bölümündeki kedilerin. Hanımefendi ve küçük bir kız var içinde. Belki bir gün hep beraber çocukça gülüp oynamak için atlı karıncadan ricacı oluruz.
Sevgiyle...
Ali İkizkaya on Haziran 23, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSevgili Elif !
Çocuk çocuğun halinden anlar. Birbirimizi daha iyi anlamak ve sevmek adına hep seslenirim ben ona. Sende eteklerinden tutup ip atlayan, seksek oynayan küçük kızın elini bırakma ve hep birlikte gülün emi. İstediğin gibi dediğini tutarım.
Sevgiyle ...
Ali İkizkaya on Haziran 23, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilSevgili Şanslı Şanlısının Annesi !
Hani şu çok bilmiş çoculardan mı oldum acep. Yok, yok usulca, yumuşacık yapayım dedim. Farkındalık olsun herkese herşeye diyerek.
Evet o afacan ve sevimli çocuk sayesinde birbirimizi tanıyabiliyoruz. Hayata dayanabilme ve biraz olsun tebessüm edebilme gücü veriyor. Tamam anlaştık Şanslı. Çak bakalım=D>
Sevgiyle...
Gülen Tezer Üstün on Haziran 26, 2010 dedi ki...
YanıtlaSilHer görüştüğümüzde atlı karıncaya binmiş çocuk mutluluğu yaşadığım canım Ali abim seni aileceK beğenerek izliyoruz
Asyaselda hanım Asyaselda hanıııım Ali abimin bir kızı var zaten. O da benim