{ margin-top:0px; position: relative; top: -50px; }

Korkunun Ecele Faydası-Sobe

Yazar Yazmak Keyiftir 11.08.2009 Circa

Ne kadar saklansak da olmuyor mu ? Korkunun ecele faydası varmı yokmu ? pek keşfetmek mümkün olmadı ama korkulanın er yada geç gelip sizi bulduğundan emin olabilirsiniz. Bende de hal böyle oldu. Blog yazmaya başladığımdan bu yana hep içimde sinsi bir korku oldu. MİM yazmak. Hakkında bilgi toplamak zahmetinde dahi bulunmamıştım. Oysa insan korkulan hakkında bilgi sahibi olmalıydı. Fakat ben takmamıştım nasıl olsa beni bulmazdı. Bu sefer güvenmediğim şansıma güveneyim dedim. Belki o da bana itimat telkin eder diye düşündüm.
Heyhat öyle olmadı. Kader adında ki genç kız, korkumuzdan hiçmi hiç haberi olmayan Ayşe Başak Hanımefendi yi görevlendirdi. Korkuyorduk ya, sen misin korkan? Ev ödevimiz CESARET ten çıktı. Korkuya karşılık Cesaret. Olur iş miydi bu. Öyleyse ben de MİM adabında değişiklik yapıp, MİM'leyenin sitesinde yayınladık yazımızı. Eğer merak ederseniz; yolu buradan 1. Bölüm . ve 2.Bölüm



edit post

10 yorum:

  1. Başak BAŞOL 11 Ağustos 2009 at 5pm

    Ama kendimi iyiden iyiye kötü hissetmeye başladım.Zorlamış oldum sanki sizi.Şayet tüm okuyucular hallerinden memnun.(Ben dahil)Bu sayede muhteşem bir hikaye daha okuma fırsatı bulduk hepimiz…

    Günah keçisi de ben oldum,varsın olsun ne yapalım…

    YanıtlaSil
  2. Verago 11 Ağustos 2009 at 6pm

    :) yüzümü güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün.. hiçbir mim konusu herhalde "cesaret" kadar anlamlı olmayacak artık.. yazıyı ve hikayenizi zevkle okuyacağım..

    YanıtlaSil
  3. öykü 11 Ağustos 2009 at 7pm

    Okudum mımını Alı abı :)
    Ama devamını cok merak edıyorum
    arkası yarın demıssın:)

    YanıtlaSil
  4. Zeugma 11 Ağustos 2009 at 9pm

    Ali Bey,
    Siz bu kadar güzel ve merak uyandıran şekilde mim yazarsanız, üstelik sizi mimleyen kişinin blogunda yayınlatırsanız mimler peşinizi hiç bırakmaz söyleyeyim :)
    Yazılı kağıdını bulup güzelce cevaplayan o cesur öğrencinin sonu ne oldu acaba, çok merak ettim.
    Ben olsam sınıfta bırakmıştım. Üstüne üstlük disipline de vermiştim :D D
    Sevgiyle kalın..

    YanıtlaSil
  5. Esmir 12 Ağustos 2009 at 9am

    Ali Bey,

    Büyük bir merakla okudum miminizi ve dolayısıyla yönlendirdiğiniz sitedeki blog yazarının da bazı yazılarını…

    Ellerinize ve yüreğinize sağlık…

    Bloglar aracılığı ile, faklı farklı yaşamlara, ve o yaşamlar içinde özellikle bir türlü unutulmayan çocukluk günlerine dair anılara tanıklık etmiş oluyoruz.

    Ve güzel insanların, doğal ve samimi bir duygu içinde kaleme aldıkları yazıları okurken, dile getirenin de, okuyanın da bu paylaşımlarla, çoğaldıklarını ve yalnız olmadıklarını bilmelerini istiyorum.

    Yüreğindeki o masum ve çocuk ruhunu hala taşıyabilen bu duygu insanlarına kocaman sevgilerimi gönderiyorum.

    Bu dünya kocaman bir sahne ise, hayatta her birimize, farklı-farklı roller ve sergileyeceğimiz oyunlar vermiş! Kimi zaman gülüp kimi zaman ağlıyoruz…

    Geçmiş yaşanmış – bitmiş..elbet unutulmaz derin izleri de bu günlere getirmiş…

    Yazınızın devamını yine büyük bir keyifle okuyacağım…

    Sağlığınız daim, yüreğiniz tüy kadar hafif ve içiniz hep huzurla dolsun…

    Sevgiyle kalın…

    YanıtlaSil
  6. Ali İkizkaya 14 Ağustos 2009 at 3am

    Sevgili Zeugma!
    Hikayenin sonuna kadar sana cevap yazmadım. Umarın anlamışsındır. Ben gördüğün gibi iki börek bir şerbete hikaye anlatıcılığı yapıyorum. Bilmem anlatabildimmi. Limonatada olur.
    Söylediğini yapacağını hiç mi hiç zannetmedim. Ufacık bu hikayede anlatılan o ufaklık bir yerlere geldi ve sizlere anlatabiliyor. O zaman ayağı takılsaydı gerçekten biterdi. Siz eğitimcilerin önünde hep saygıyla eğildim. Senin önünde de eğilirim. Umarım tebessüm ettirmiştir.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  7. Ali İkizkaya 14 Ağustos 2009 at 3am

    Sevgili Verago!
    Güldürdüğümüze biz de mutlu olduk. Ekip çalışması. Burdan bende sana KITRINI POLI için çok teşekkür ederim. Benim de suyun öteki yanıyla bağlantılarım var. Çok derinime dokundu. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  8. Ali İkizkaya 14 Ağustos 2009 at 3am

    Sevgili Öykü Kız!
    Sevdiğine sevindik bizde. Ekip olarak iyi çalıştık. Umarız MIM kavramına yeni bir uygulama getirmiş oluruz. Sana sonra sorcamm ben bu MIM senden çıktı zaten. Sen GÜL ŞERBETİY lede yırtamıycan. Ona göre
    Sevgiyle

    YanıtlaSil
  9. Ali İkizkaya 14 Ağustos 2009 at 3am

    Sevgili Esmir!
    Her şeyden önce sesini duyduk mutlu olduk sevindik. Cevap yorumu için bitmesini bekledim. Biz bir bayram şekerliğiyiz. Gücümüz ancak ikrama yetiyor. O küçücük çocukla bir ilgi kurdaysanız ne mutlu bize, neşe olsun ruhlarınıza.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  10. öykü 14 Ağustos 2009 at 3am

    Ali abı hazır ol :) )
    yakında yenı mım gelıyor:)

    YanıtlaSil

Sevgili Okuyucu!
Burada yazılanların tamamı birbirimize kimi zaman buruk kimi zaman ise hoşça vakit geçirtmek ve geçirmek arzusu ile yazılmış hikayelerden öte bir şey değil. Bu dünya yolculuğumuzda birbirimize hikayeler anlatıyoruz. Beğenenler birlikte yürümeye devam ediyorlar. Amaçsa bir farkındalık yaratarak önümüzden geçenleri görebilmek. Bakmakla Görmek arasındaki derin farkı vurgulamak veya izah etmeye çalışmak gücümüzce.Söylediklerimin altındaysa paylaşma arzusundan gayri hiç bir şey yok.

Yüzünüz hep ışığa ve sevgiye doğru olsun.

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin

© Petit Prince Template by Petit Prince For Petit Prince Blog